Tüm okur ve taikpçilerime merhabalar…

 

Malum, bir siyasi partinin çağrısı üzerine, haklı ya da haksız, bir ‘Alışveriş Boykotu’ ile uğraştı kamuoyunun gündemi…

 

Haklı ya da haksız olduğuna kamuoyu karar versin ama, ‘Asıl boykot edilmesi gereken hususları gözden kaçırmıyor muuyz acaba?’ diye sormak istiyorum, konuyla ilintilendireceğim kitabın tanıtımına geçmeden önce…

(!!!!!!!!!)

 

İnternetten alışveriş çılgınlığı, artık hemen her kesimden herkesin cep telefonu ile ulaşacağı düzeye geldiği şu günlerde, norma marketler zincirleri olsun, kamuoyunda üç harfli ucuzluk iddialı marketler olsun, hepsi de bu furyaya katılıp, müşterilerine hem sözde indirim seçeneği sunuyor, hem de bazıları eve teslim kolaylığı da sağlıyor…

 

(!!!!!!!!!)

 

Sözde diyorum, zira…

 

Ben de, görme engelli olmamdan da kaynaklı olarak, kolaylık da olsun diye, sürekli gelen ‘Şu ürünlerde süper indirim var, bu ürünlrde şok indirimler var’ bildirimlerine de kulak asarak, hemen incelemeye başlıyorum…

 

İçlerinde  para puan vererek cezbeden de var, geçen yılın fiyatlarını sunuyor olduğunu öne süren de…

 

Ne güzel(!!!!!!!!!) değil mi?

 

Hemen detaylı arama yapıyorum haliyle…

 

Ama…

 

İlaç için, bir tane temel gıda ürününde ne indirim, ne de geçen yılın fiyatı uygulaası yok…

 

Ne de mi var?

 

Parfümlerin bazılarında, rolonlarda, peçetelerde ve en önemlisi saç boyalarında…

 

Bu şok indirimler kim için?

 

Belki herkes için ama asıl dar gelirli için…

 

Bu hesapla bakıldığında herhalde dar gelirliye, ‘Parfüm Çorbası’, ‘Rolon Saote’ yap diyorlar…

 

Ya da siyah saç boyasını sür ekmeğe zeytin ezmesi gibi, sarı saç boyasını fındık ezmesi gibi, kahverengi saç boyasını da herhalde çikolata kreması hayaliyle sür ekmeğe ye mi diyorlar?

 

Sulandırdığımı düşünmeyin lütfen, gerçek bu?

 

Halkla resmen alay ederlerken de duyarsız kalamadım bu kandırmacaya…

 

Üstad Nazım Hikmet’in, ‘Yalanla besliyorlar sizi, halbuk açsınız, etle ekmekle beslenmeye muhtaçsınız ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan’ dizelerinde dile getirdiği gibi, yalanlarla besliyorlar bizi hayatın her alanında…

(!!!!!!!!!)

 

Bugün sizlere tanıtmak istediği kitabı, bir tavsiye üzerine bir çırpıda okudum, gerçeten de bir günde okudum ve hakikaten de işi gücü bırakmama değdi…

 

Delia Owens’in, ‘Kya’nın Şarkı Söylediği Yer’ kitabı…

*********

 

Delia Owens, ilginçtir, bataklıklar üzerine eğitim almış ve buralarda da yaşamış ve yaşamı incelemiş bir yazar..

 

 

 

Kitapla ilgiil olarak, ‘Kıyı bataklığını seçtim çünkü buraya biraz aşinaydım ve diğer güney bataklıklarını da oldukça iyi biliyordum. Küçük bir kızken, annemle birlikte Okefenokee Bataklığı ve diğer vahşi yerlerde kano kampına giderdim. Kuzey Carolina bataklığını seçmemin diğer önemli sebepleri ise şunlar: 400 yıldan uzun süredir bu kontrol altına alınamamış delta ve haliçlerde yaşamış olan insanların tarihsel nüfusu ile ilgili çok az şey yazılmış. Bu cesur ruhlar, isyânkar denizcilerin, serserilerin, borçluların, kaçak ve özgür bırakılmış kölelerin bir karmaşasıydı. Bu insanlar, arazide yetişenlerle hayatlarını geçirerek ve o zamanda hüküm süren hangi yasa varsa -İngiliz, taşra veya Amerikan yasası- görmezden geldikleri için toprak sahipliği üzerinde çeşitli iddialarla kavga ederek yaşıyorlardı. Kya 1940’larda doğdu ve muhtemelen, nesiller boyu kendi kara ve su vatanlarında yaşamış olan gerçek bataklık insanlarının son gerçek temsillerinden biri. Bu bataklığı seçmemin diğer bir sebebi ise, vahşi bir yer olmasına rağmen Kya’nın burada kendi başına hayatta kalmasının makul olması. Bize çok iyi gösterdiği gibi, toplanılabilir yiyecekler bol, sıcaklıklar orta ve saklanılacak yer fazla. Ve Jumpin ve Mabel gibi arkadaşlar çok uzakta değil’ yorumunu yapıyor…

*********

 

Kitabın baş kahramanı Kya, ailesi tarafından 10 yaşındayken terk edildi, kasaba yerlileri tarafından reddedildi ve küçümsendi ve günümüzde çoğumuzun hayal bile edemeyeceği engeller ile karşılaştı. Sadece bu koşullarından kurtulmakla kalmayıp, aynı zamanda kendisi için tatmin edici bir hayat kurmayı nasıl başarabildi?

 

*********

 

Kitapta, ayrıntılarıyla bahseliyior…

*********

Tanıtım yazımın girişi ile nasıl m bağlantı kuruyorum?

 

Aktarayım…

 

Kitapta, gerek ailesi ile birlikte  yaşadığı dönemde, gerekse bir başınayen; Kya’nın sofrasında ‘Mısır Haşlaması’ ve ‘Mısır unlu Mücver’ ile belki biraz ‘Börülce’ var o kadar…

 

Kahvaltısında dahi, bunları yiyor, yokluk çünkü…

 

Dar gelirli aileerin, bireylerin temel gıdaya ulaşmakta nasıl güçlük çektiğini satır satır aktarıyor ve çok da güzel betimliyor…

*********

Hep dile getiriyorum ya, bir kişiey dahi kitap okuma alışkanlı edindirsem, ne mutlu bana ya…

 

 

Delia Owens da, kitapta herkesin hor gördüğü ‘Bataklık Kızı’ yakıştırması yaptığı Kya’ya,  okuma ve okutma aığı birisince, bir zoolog olacak kadar çok kitap okuturmuş ve Kya’yı, bir bilim adamı seviyesen taşımış…

 

Kendisini hor görenleri de, bilgisi ile tokatlıyor her fırsatta…

 

Hak edenlere tabii…

 

*********

 

Bu içinde çok dersler barındıran kitabı mutlaka okuyun…

*********

 

Görüşmek ve okunmak dileğiyle…