MACİT SOYDAN

Günümüzde bu tür bir çalışma sistemi (Freelance) oldukça yaygınlaşmış durumda. Özellikle yeni neslin  teknoloji ile ne kadar haşır neşir olduğu bilinirse ilk tercihi de diyebiliriz.  

Sözlük anlamına bakarsanız bir anlamda serbest, kimseye bağlı olmadan çalışmak diyebiliriz. Hele ki çalışma ortamınız evinizse ve oradan bir şeyler üretebiliyorsanız ne ala. 

Evden çalışmak büyük bir nimet olmasına rağmen insanın çoğu zaman kendi kendini disipline edebilmesi ya da motive olabilmesi çok zor olabiliyor. Çünkü patronsuz hava sahası freelance çalışanlar için bazı dezavantajlara neden olur. 

Aslında evden çalışmak gibisi yok! O rahatlık, o telaşsızlık, stressizlik... İşte tam da bu nedenlerle motivasyonu çok kolay yok olur freelance çalışan birinin.

Rahatlık rehavete dönüşür, rehavet de demotivasyona neden olur. Oysa birkaç altın kuralı uyguladığınızda bunun çözümüne de erişmiş olursunuz.

Peki neler yapabiliriz ?

Mesela mutlaka ama mutlaka erken uyanın, o yataktan çıkın ve çalışma zamanınız için hazırlanın.

Öyle yan geleyim yatayım, akşama doğru kalkarım, biraz telefonumla oynayayım, az da kitap okuyayım... Hayır, kalkın o yataktan! Akşam yeterince verimli ve yeteri kadar çalışamayacağınızı biliyorsunuz.

Eşofmanlarınızla çalışmanızda hiçbir sıkıntı yok, evdesiniz neticede! Ama uyandıktan sonra sizi kendinize getirecek günlük bakımlarınızı yapmayı ihmal etmeyin. Yani işe gidecekmişsiniz gibi hazırlanın...

Elinizi yüzünüzü yıkayın, duş alın, dişlerinizi fırçalayın, biraz kendinize çekidüzen verin yani, kendinizi ne kadar iyi hissederseniz çalışma isteğiniz de o kadar yerine gelir. Kahvaltı yapmayı da ihmal etmeyin tabii!

Hazırsanız çalışmaya başlayabilirsiniz herhalde? 

Günlük veya haftalık yapılacak işlerinizi not alın. Post-itlerle, mantar panolarla her daim gözünüzün önünde olsun yapmanız gereken işler listeniz.

Böylece o notları görüp görüp yapmadığınız her iş için vicdan azabı çekebilirsiniz belki. 

Çalıştığınız ortamı temiz ve toplu tutmaya özen gösterin. Dağınıklık zihninizi de bulanıklaştırır ve konsantrasyonunuzu düşürür.

Temiz bir odada çalışmanın verdiği o huzuru bilen bilir tabii!

Hele ki çalışma masanız! Mümkün mertebe organize edilmiş bir çalışma masasında işe koyulun.

Çalışma esnasında tam motive olmuş harıl harıl çalışırken bir kalem bile bulamıyorsanız konsantrasyonunuzun nasıl dağılacağını bir düşünün. Ayrıca temiz ve tertipli bir masa çalışma aşkını getirmez mi?

Sonuçta böyle bir yerde çalışmayı istemezsiniz herhalde...

Bunun için de çalışma masanızı çeşitli bitkilerle, esanslarla, mumlarla, sevdiğiniz herhangi bir şeyle dekor edebilirsiniz. Emin olun çalışmaya bahane çok!

İnsanın bakınca bile bir içi açılıyor yahu!

Sosyal medyadan uzak durun. Çalışma saatlerinize göre ayarladığınız molalar içinde telefonunuzu kullanmaya özen gösterin.

"Öyle bir bölüm bir şey izleyeyim" toplarına hiç mi hiç girmeyin, çıkamayacağınızı çok iyi biliyorsunuz.

İş bitince izlerim gibisinden ödül misali bir hedef koyabilirsiniz mesela kendinize. Motivasyonunuzun birkaç kademe yükseleceğine emin olabilirsiniz. Hele ki sevdiğiniz dizinin yeni bölümüyse mesela...

Yatakta çalışmaya çalışmak en büyük hatadır bir freelance için. Hem kemiklerinize yazık hem de motivasyonu darmadağın eden bir şey bu!
Eklemleriniz ağrımaya başladığında motivasyonunuzun yerle bir olmadığını söylemeyin!

Tebdil-i mekânda ferahlık vardır derler malum, evde sıkıldıysanız biraz değişiklik yapıp yakınlarınızdaki bir kafede ya evinizin bahçesinde tabii zart zurt rahatsız edilmediğiniz sürece çalışmak da iyi bir seçenek olabilir.

Evden çıkmak istemeyenler de evin farklı odalarını dolaşarak tebdil-i mekanın ferahlığından benzer şekilde yararlanabilir ayrıca. Bu arada belki bir iş yerinde çalışır gibi kendinize katı çalışma saatleri koymanız gerekmiyor ama disipline olabilmenin en büyük kuralı belli saatler içerisinde çalışıyor olmanız olacak.

Bir de yazıp çizerken bilgisayar karşısında dik oturmayı unutmayın!

Keyifli çalışmalar :)))

Nota ve Tınıyla...

macit.soydan@gmail.com