-
MACİT SOYDAN
Tarih: 01-10-2024 14:54:00
Güncelleme: 01-10-2024 14:54:00
İfade etmek ne kadar da zor kendini, iki kelime düğümlenir boğazında, konuşamazsın, anlatamazsın, anlatsam da anlar mı beni diye düşünürken bir anda kilitleniverirsin.
Düşünmek ise en güzel şeydir, kimse seni yargılamaz, karışmaz, sadece düşünürsün ve düşünürken de ne güzel ifade edersin kendini. Hiç düğümlenmez boğazına kelimeler.
Bizler “ Söylenmesi ayıp” veya "Ayıptır Söylemesi" ya da "Söz Meclis'ten Dışarı" sözleri ile büyüdük, söylemeye söylemeye de ifade edemez olduk kendimizi.
Fakat “Söylemesi ayıp” tabirini kullanan insanın öncelikle “ayıp” kelimesinden ne anladığını anlamak lazım. Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış şeklinde niteler ayıbı Türk Dil Kurumu.
Bizler çocukken ne söyledik ki susturulduk ayıp olarak… Söylemesi ayıp! Ya da niye konuşurken kelimeleri tartar hale geldik. Dan diye konuş işte. Patavatsızlık yapmadığın sürece kimse seni yagılamayaz.
Ama böyle bir nesiliz işte. Sonra büyüdükçe bunu da öğrendik, neyi mi? Söylemesi ayıp sözleri. Tabii hiç kaybetmek ister mi insanoğlu? Hayır, istemez tabii. İşte burada pratik zekâmız devreye giriverir. Eee, karşımızdaki kırılmasın canım. Ne gerek var şu üç günlük dünyada insanları kırmaya? Karşıdakinin hatasını, eksiğini, yanlışını niye yüzüne söyleyeyim de okların ucunu kendime yönelttireyim ki, değil mi ama?
İşte pratik zekâmız buna da bir çare bulur. Ve deyiverir birden – “Söz meclisten dışarı” Aman üstüne alınma kardeşim, seninle alakalı değil.
Başta yetiştirilirken söylenmesi ayıptır söyleme denilen şeyleri, söylemeye de kalkınca oldu bizim için söz meclisten dışarı.
Ben bilmem şimdi, söz meclisten içeri mi dışarı mı …
Nota ve Tınıyla...
macit.soydan@gmail.com