-
Çiğdem Yorgancıoğlu
Tarih: 09-04-2025 15:55:00
Güncelleme: 09-04-2025 15:55:00
"Diğer her şey sabit olduğunda" anlamına gelen "ceteris paribus" terimi, ekonomi teorisinde temel bir kavram olarak hizmet eder ve ekonomistlerin bir değişkenin etkilerini izole ederken diğerlerini sabit tutmalarına olanak tanır. Bu metodolojik araç, piyasalardaki karmaşık etkileşimleri basitleştirmeye çalışan erken dönem ekonomi düşünürlerine kadar uzanan derin tarihsel köklere sahiptir . Eleştirmenler, gerçek dünyadaki karmaşıklıklar göz ardı edildiğinde bu idealleştirmenin yanıltıcı sonuçlara yol açabileceğini savunuyorlar .Ayrıca “ceteris paribus'un sınırlamaları, ekonomik politikalar formüle etme ve piyasa dinamiklerini anlama konusundaki etkinliğiyle ilgili önemli soruları gündeme getiriyor. Politika yapıcılar mezkur bu ilkeyi kullanan ekonomik modellere giderek daha fazla güvendikçe, bu varsayımların çeşitli bağlamlarda gözlemlenen gerçek davranış kalıplarıyla nasıl uyumlu olduğunu incelemek önemli hale geliyor. Ceteris paribus'u rasyonalite veya mükemmel rekabet gibi diğer ekonomik varsayımlarla karşılaştırarak, hem teorik çerçeveler hem de pratik uygulamalar içindeki benzersiz rolünü ve çıkarımlarını daha iyi anlayabiliriz.kısaca ceteris paribus bir incelemenin ardına farklı bağlamsallıklar ve senaryolarla bakış açıları geliştirilirse daha sağlıklı ekonomiler ve ve sağlıklı iktisadi kararların ve farklı öngörülenlerin önü açılabilir.
Bu fikriyatın vizyon ve bakış açısı ile ;
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın 2025' yeni ticaret tarifelerinin uygulanması, küresel ekonomi için geniş kapsamlı hararetli etkileri olan ABD ekonomik politikasında önemli bir değişimi işaret ediyor. İthalat üzerindeki ortalama tarife oranını 1937'den bu yana en yüksek seviye olan %16,5'e çıkararak, bu tarifelerin ABD ithalatını 800 milyar doların üzerinde azaltması ve önümüzdeki on yılda yaklaşık 2,9 trilyon dolar gelir yaratması öngörülüyor (York, 2025). Ancak, bu korumacı yaklaşımın sonuçları da yok değil; bu tarifeler sonucunda ABD GSYİH'sinin yaklaşık %0,7 oranında düşeceği tahmin ediliyor (York, 2025). Şirketler Çin ve Avrupa Birliği gibi büyük ticaret ortaklarından gelen misilleme önlemleri nedeniyle artan maliyetler ve aksayan lojistikle boğuşurken, küresel tedarik zincirleri üzerindeki anında etki açıktır (John, 2025). Ticaret gerginliğindeki bu tırmanış, ABD'yi olduğu gibi tüm piyasaları ve ülkeleri zaten zorladı.Ekonomistler, uzmanlar,kanaat önderleri ticaret ilişkilerinin nasıl gelişebileceğini araştırmaya başladılar. Olası bir sonuç, ABD tarifelerinin etkisi dışında karşılıklı çıkarlara öncelik veren yeni ticaret ittifaklarının kurulması olabilir. 2025 yılına kadar, ekonomik analistler, ülkeler öngörülemeyen ABD ticaret politikalarına karşı istikrar ve güvenlik ararken blok ekonomilerinin oluşma potansiyelini vurguladılar.
TARİFE POLİTİKALARI KREDİ TEMERRÜT TAKASI (CDS) RİSK PRİMLERİ BAĞLAMSALLIĞI
ABD Başkanı Donald Trump'ın 2025 tarife politikalarının uygulanması, ABD ticaret stratejisinde önemli bir değişimi işaret ediyor ve tahmini ortalama tarife oranları 1937'den bu yana en yüksek seviye olan %16,5'e fırladı (York, 2025). Bu tırmanış, yalnızca iç ekonomik istikrarı bozmakla kalmıyor (ABD GSYİH'sini yaklaşık %0,7 oranında azaltılması ve hanelerin vergi sonrası gelirini düşürmesi öngörülüyor), aynı zamanda küresel ticaret dinamikleri için daha geniş kapsamlı sonuçlar doğuruyor (York, 2025). Bu tarifelerden kaynaklanan belirsizlik, ABD ile ticarete bağımlı olan ülkelerin artan ekonomik oynaklık ve Çin ve AB gibi etkilenen ortaklardan gelebilecek olası misilleme önlemleriyle boğuşmasıyla ülkeye özgü Kredi Temerrüt Takası (CDS) risk primlerini etkilemesi muhtemeldir (DeSapio vd., 2025). Ülkeler bu tarifelere değişken şekilde yanıt verdikçe, benzersiz ekonomik bağlamları tepkilerini şekillendirecek ve uluslararası ilişkileri daha da karmaşık hale getirecektir.Bugün Çin ile restleşmede açılan kartlar ve müzakere masasında o zaman bir yüzde elli daha arttırım şeklinde adeta bir açık arttırma havasındaki karşılıklı inatlaşmalar neye evrilecek izleyeceğiz .
TARİFLER ETKİLERİ CDS VE TÜRKİYE BORÇLANMA RİSK PRİMİ NE YÖNDE EVRİLECEĞİ İZLENMESİ GEREKEN BİR FAKTÖR
7 Nisan 2025 te yani dün Bloomberg resmi sitesinde şu habere yer verdi "Yeni haftaya Borsa İstanbul sert düşüşle girerken, Türkiye'nin risk primi de yukarı yönlü hareket etti. Yeni haftanın ilk işlem gününde Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri 372 baz puanı gördü. Böylelikle Türkiye'nin risk primi Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. 19 Mart'tan sonra Türkiye'nin risk priminde yukarı yönlü bir hareket görülmüş ve 300 baz puanın üzerinde seyir izlenmişti"
https://www.bloomberght.com/
Bu haberi dikkate alarak, yeni gelişmeler ışığında ;
Faiz doğası itibariyle alacaklının geri ödenmeme riskini içeren bir risk primi olması hasebiyle CDS(Credit Default Swaps) yani Credit Default Swap (Kredi Temerrüt Takası) küresel piyasalarda alınan kararları , olası sonuçlarını etkilerini isabetli okumak ve anlamlandırmak ve sonra da değerlendirmek bakımından önem arz eder. Kredi risk primi, söz konusu riskin sistemli bir şekilde finansal enstrümana dönüştürülmüş ve sayısal olarak ifade edilmiş formu anlamına gelir. Borcun ödenmeme riskinin bir bedel karşılığında sigortalanması olgusunu ifade eden bu kavrama atıf yapmamızın sebebi ise, tarifeler kaynaklı etki tepki mekanizmasındaki yüksek belirsizliğin hakim olduğu şu günlerde, Türkiye'nin Trump kararlarından nasıl etki alacağına dair ananakım medyaya da yansıyan ve yakından izlediğimiz uzman açıklamalarında farklı yaklaşımlar arasında konuşulan çoklarca konu arasında pek ön plana çıkmayan ama dikkate alınması gereken hangi yöne doğru hareket edeceğinin de ülkemize etkisine verebileceği yönün ehemmiyetine işaret etmesi .
Konuyu biraz daha açarsak ; Önce basit anlatımla bu prim herhangi bir ülkeye olan finansal güven baz alınmak suretiyle serbest piyasa tarafından tayin edilmektedir. Bu bağlamda ülkelerin borçlanma maliyeti riskini gösteren parametre olması bakımından taşıdığı önemi göz ardı etmemek hayli mühimdir. . Bir ülkenin CDS risk primi
Kapsamı bakımından yukarıdaki tarifimizi ve açıklamalarmızı bir derece daha genişletirsek;
Kredi Temerrüt Takasları (CDS), modern finans piyasalarında risk yönetimi ve kredi riski değerlendirmesi için önemli araçlar olarak hizmet ederek önemli bir rol oynar. Bu türevler, yatırımcıların borç menkul kıymetlerindeki temerrüt riskine karşı korunmalarına olanak tanımak suretiyle finansal kurumların ve genel olarak ekonomilerin istikrarını etkiler. Önemleri göz önüne alındığında, CDS'nin ticaret tarifeleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak, ulusal ve küresel ekonomik sağlıklılık hali üzerindeki daha geniş etkilerini kavramak için önemlidir. Ticaret tarifeleri, uluslararası ticaret akışlarını ve yatırımcı duygusunu etkileyerek piyasa dinamiklerini değiştirebilir ve bu da CDS fiyatlandırmasını ve likiditesini etkileyebilir. Ülkeler tarifeler uyguladıkça veya ayarladıkça, ekonomik koşullarda ortaya çıkan değişimler, doğrudan CDS piyasalarına yansıyan artan kredi risklerine yol açabilir. Bu iki unsur arasındaki etkileşim -CDS ve ticaret tarifeleri- özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde finansal istikrar hakkında kritik soruları gündeme getirir. Ayrıca, egemen borçlanma araçlarını içeren vaka çalışmalarının incelenmesi, CDS'nin hem yatırımcılar için koruyucu bir mekanizma olarak hem de kötü yönetildiğinde veya yetersiz düzenlendiğinde potansiyel bir sistemsel risk kaynağı olarak nasıl hizmet edebileceğini ortaya koymaktadır. Bu minvalde ,İngilizcede”sovereign entities” olarak literatürde geçen “egemen varlıklar” için Kredi Temerrüt Takaslarıda (CDS) dalgalanmalar, bir ülkenin algılanan kredibilitesi ve ekonomik istikrarının kritik göstergeleri olarak hizmet eder. CDS spreadleri artışı, ekseriya yatırımcıların bir ülkenin borç yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetine ilişkin artan endişesini gösterir ve bu da yüksek egemen borçlanma maliyetlerine yol açabilir .Aksi durumda ise , CDS spreadleri düşüşü genellikle iyileşen yatırımcı güvenini ve daha düşük risk algılarını yansıtır ve potansiyel olarak borçlanma maliyetlerinin azalması ile neticelenir. Bu dinamikler yalnızca anlık finansal manzarayı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda ulusal kredi notları ve yabancı yatırım akışları için daha geniş etkilere sahiptir. Yatırımcılar CDS spreadleri değişikliklerine tepki verdikçe, piyasa duyarlılığı önemli ölçüde değişebilir ve hisse senedi fiyatlarını ve genel ekonomik istikrarı etkileyebilir. Dahası, CDS hareketleri ile GSYİH büyümesi veya enflasyon oranları gibi ekonomik göstergeler arasındaki ilişki, finansal piyasaların ulusal ekonomilerle olan iç içe geçmişliğini vurgular. Bu değişimlere yönelik düzenleyici tepkiler de aynı derecede önemlidir; Politika yapıcılar, piyasaları istikrara kavuşturmak veya algılanan temerrüt riskindeki ani artışlarla ilişkili sistemik riskleri azaltmak ya da bir diğer deyişle kontrol etmek için CDS ticaretini düzenleyen çerçeveleri dikkate almalıdırlar .
Netice olarak sürecin, yaratabileceği olumsuz olası dışsallıklar da dahil olmak üzere küresel ekonomileri ve ülkemiz Türkiye'nin ekonomisini yormamasını temenni ederek ve umarak, uzmanların ve medya mensuplarının iktisadi hayata ve makro verilere yön veren “ekonomiye etki eden ekonomi dışı faktörlerin” bu nebze çeşitli olduğu bir dünyada kesin yargılara dayalı öngörülerden kaçınarak, olası tüm senaryolarda biz ekonomistlerin de sevdiği bir tabirle girizgah bölümünde dikkat çektiğimiz “ceteris paribus” kavramını da unutmadan, her olguyu olduğu gibi bu yeni kararlarda da farklı bağlamında ayrı ayrı ve bütünleşik şekilde değerlendirmelerinin; süreçlerin kamuoyu algısında daha da bilinçli farkındalıklarla buluşacağına olan inancımı bu yazıma yansıtırken bunun da çok fazla asimetrik bilgi hatta dezenformasyonların da olduğu sıcak dönemde altını çizerek belirtmenin, olası yanlış yönlendirmelere mahal vermeden geleceğe ışık tutabilecek sağlıklı içgörülerin kamuoyu ile paylaşılmasının önemli olduğunu düşünürüm.
- MAKRO İKTİSADİ ve MALİ KÜRESEL MESELELERE CLC 360 PERSPEKTİFİ BAKIŞ, ve "SÜPER ORGANİZMA "
- MIM CHI 360 DRAMA DANCE THEATRE’DAN DÜNYA TİYATRO GÜNÜ YANSIMALARI...
- CLC 360 -EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE ETİK PUSULA VE ÖĞRETMEN ETİK YEMİNE DAİR BİR BAKIŞ ve HOMO HOMINI MANIPULUS...
- ÇİĞDEM YORGANCIOĞLU İKİ YENİ KİTABI İLE OKUYUCULARIYLA...HOMO HOMINI MANIPULUS...
- Beyni Esenlikle Ateşleyen MIM CHI 360 Etnik Çağdaş Doğaçlama Drama Dans Tiyatrosu,Eğitim Destekleyici Müfredatın Gözbebeği ...
- DUMANLI SOĞUK KAR BEYAZ ÖLÜM ,ALEVLER ATEŞTEN SİYAH GÖMLEK ,YÜREĞİMİZ CAYIR CAYIR...
- 2025 YILININ ŞAFAĞINDA BİR KAÇ KELAM VE TEMENNİLER
- TANGO DANSI CAMIASINDAN BIR YILDIZ KAYDIĞINDA, KEDER MÜREKKEBE AKARSA ! CATHARSIS ...
- MIM CHI 360 GÜZERGAHINDAN TANGO YOLCULUĞUMA VE CARLOS GARDEL KEŞFİNE GİDEN PATİKA ...
- CLC 360 KAFKA MEKTUPLAR İNCELEMELERİ ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ VE SATIR...
- CLC 360-MIM CHI 360 EĞİTİM DESTEK PROGRAMLARI MERCEĞİNDEN KÜRESEL ÇOCUK OMBUDSMANLIĞI ve ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARINA BAKIŞ (1)
- MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ – BİR ÇIĞ ALTINDA KALMAMAK İÇİN VE KAR BEYAZ MASUM BİR ÖLÜMÜ SİYAHA BOYAMAMAK İÇİN BİR ŞERH!