-
BOĞAÇ YÜZGÜL
Tarih: 30-09-2024 23:50:00
Güncelleme: 30-09-2024 23:55:00
GASTROAFYON İZLENİMLERİ -1-
GASTROAFYON İZLENİMLERİ -1-
SÜRDÜRÜLEBİLİR AMA
ULAŞILABİLİR
GASTRONOMİ
Afyonkarahisar Profesyonel Aşçılar Derneği; UNESCO’nun mutfağını tescillediği Afyonkarahisar’da; görkemli ir gastronomi festivali düzenledi…
Sağolsunlar; beni de bir gurme ve bir mutfak yazarı olarak davet ettiler; oldukça da güzel ağırladılar ve üç gün boyunca Afyon lezzetlerine doymanın yanı sıra; oldukça da doyurucu gastro-sohbet toplantılarını izleme ve dinleme şansı verdiler…
Afyonkarahisar Profesyonel Aşçılar Derneği Bakanı Hamza Kalkan’ın oradan oraya koşturması, adeta festivalin her alanında durmak dinmek bilmeyen enerjisi ile varlığını hissettirmesi, gerçekten takdire şayandı…
Keza bence ülkemizin ve hattâ dünyanın en sempatik şeflerinden biri olan Rafet İnce’nin ve yine bir o kadar sempatik isim Cüneyt Asan’ın sunum ve yorumları da; festivalin olağanüstülüklerinen aktarabileceğim anektotlar…
***************************
1991’den bu yana resmen ‘Gurme’ ve ‘Gastronomi Uzamnlığı’ sıfatlarını taşıyorum; bu işi hakkıyla yapmanın, gerçekleri hiç çekinmeden söyleyebilmenin de ayrıca bir gurur kaynağı olduğunu buluyorum…
Yöresel festivaller; düzenlendiği il, ilçe ya da köyün tanıtımı için inanılmaz fırsatlardır; milyon dolarlık reklamlar verseniz dünyanın tüm medyasına; bu tip bir başarı da elde etmeniz zor…
Her şey yerinde, bilinerek, görülerek, yerinde deneyimlenerek öğrenilmeli; çok gezenin çok okuyandan daha iyi bilmesi bu yüzden zaten…
Gerek gazetecilik döneimde, gerek halen gönüllü olarak yaptığım gastronomi uzmanlığı ve gurmelik hayatım boyunca; hiç abartmıyorum; en az 1500 yeril ve yaancı lezzet festivaline katılmışımdır; yöresel ürünlerin tanıtımı ve bilinirliği açısından çok önemlidir bu festivaller…
Ancak birçok gerçeğin de alemaşikâr ve net bir biçimde görülmesini sağlar…
Apaçık orkadadır çünkü her şey; apaçık ortada…
***************************
Bilenler bilir, bu tip festivallerin bir oturum ve protokol konuşmaları alanı vardır, bir de yöresel ürünlerin teşhir edildiği, tanıtıldığı ve satışa sunulduğu fuar ya da etkinlik alanları…
GastroAfyon’da hakikaten oldukça zengin içerikli bir fuar alanına sahipti; en az 30 ilden, Afyonkarahisar’ı da sayarsa, en az 75-80 yeme-içme stantı…
Ancak ya fiyatlar; işte onu hiç sormayın…
‘Sucuk Dönerci’ler vardı misâl, yarım ekmek arası 300, dürüm 400 TL…
‘Cağ Kebapçı’ vardı misâl, dürümü 400 TL…
Ayran 50 TL…
Dar gelirli bir ailenin, hafta sonu iki çocuğuyla; ilçelerine, illerine festival gelmiş gezmek istediğini ve çocukların o yağı cazır acızır akan eti, kebabı, sucuğu canının çektiğini…
İki çocuklu bir ailenin bir Cağ Kebabı, bir Sucuk Döner yemesinin maliyeti en az 1800 TL idi Gastro-Afyon’da…
Bu yüzden de garibim halk kitleleri; saatte bir stantların lütfederek halka dağıttığı minicik tatttırımlar için on metrelerce kuyruk oluşturdu…
Yanlış anlamayın bu heryerde de böyle oluyor, İstanbul’da da, Konya’da da, Erzurum’da da…
Niye mi?
***************************
Sevgili Rafet İnce ve kıymetli Cüneyt Asan’ın katıldığı bir oturumda; yöresel yemeklerimizin yeterince tanınmadığı ya da ihmal edildiği konusu gündeme geldi…
Bir örnek olarak da, ‘Şivedis’ adlı çorba soruldu katılımcılara, kaç kişinin bu yemeği duyduğu soruldu; ben dahil en fazla 15 kişi duymuştu ki en az 500 kişi vardı izleyenler arasında…
Sonra da işte tanıtamadığımız, tarihin tozlu raflarına ya da köylerin ebe ninelerien terk ettiğimiz ve lokantaların bu tip yemekleri mönülerine almadığı, alması gerektiği filân gündeme geldi…
İyi de nasıl?
Nasıl?
***************************
Tabii ki sadece lezzet festivallerien katılmıyorum, yine yerli ve yabancı birçok kongre, konferans, sempozyuma da gidiyorum…
Son on yıldır daha bir moda oldu; ‘Sustainabilitiy’ diye bir kavram var; ‘Sürdürülebilirlik’ anlamına geliyor; Maş’allah herkesin diline pelesenk oldu…
Yok ‘Sürdürülebilir Tekstil’, yok ‘Sürdürülebilir Moda’, yok ‘Sürdürülebilir Kalkınma’, yok ‘Sürdürülebilir İthalat’, yok ‘Sürdürülebilir İhracat’ ve tabii ki ‘Sürdürülebilir Gastronomi’…
‘Sürdürülebilir Gastronomi’ ne demek; nesilden nesile aktarılan tüm yeme-içme öğelerini, yine yeni nesillere aktarabilmek…
‘Şivedis’ yolu ile bu yemeğin halk tarafından bilinirliğinin olmadığı orada da küçük bir kamuoyu yoklamasıyla anlaşıldı anlaşıymasına ama…
Arkadaş en basit yerde ‘Şivedis’ 450 TL…
İstanbul’da taş çatlasa beş-altı lokantada var; en ucuz 450, en pahalı 650-700 TL…
Mönüne alksan ne olacak?
Dört kişilik bir ailenin sadece içeceksiz bu eşsiz lezzetli çtorbayı içmesinin maliyeti 2000 TL o da en ucuzundan olanı…
Yani siz dalga mı geçiyorsunuz?
Oysa…
***************************
Bu dünyada bir de ‘Accesibility’ diye bir kavram var…
‘Ulaşılabilirlik’…
‘Sürdürülebilirlik’ kavramını içeriğini doldurmasını dahi bilmeden içselleştiren güruh, ki ben onlara güruh diyorum; şu ‘Ulaşılabilirlik’ kavramını da bir hatmetse, bir öğrenebilse, bir içselleştirebilse…
Sen gastronomiyi istediğin kadar sürdürülebilir kıl, ulaşılabilir hale getirmezsen; tam bir ‘Ya Nice Okumaktır’ hesabıdır durum…
Gözünü para hırsı bürümüş turizmci ve loknataların, turizm beldelerinde turizmin nasıl içine ettiklerini yaşamadık mı bu yıl?
‘Bacasız Sanayii’ oldu sana ‘Bacısında Kurum Birikmiş Sanayii Atığı’…
Önce makul bir ciro ve sonra da ulaşılabilir gıda ile sağlarsın ancak gastrnomide sürdürülebilirliği…
Bir dürümün 400 TL, bir bardak ayranın 50 TL, bir tas Şivedizin 500 TL olduğu bir yerde, sürdürüelbilirlik kavramı ancak sözlüklered kalır…
Adına konferanslar yapar, kitaplar yazarsın…
Ulaşılabilir kılmadığın hiçbir şeyin sürdürülebilirilğini yaşayamazsın, yaşatamazsın…
Unutmayın, ya da aklınızın bir köşesinde dursun; ‘Sürdürülebilirlik’ çok şirin makyajlarla hemen her söktöre çok faydalıymış gibi angaje edilmeye çalışılıyor ama tamamıyla ve tümüyle faşizm ve din sömürüsünden beslenen ‘Vahşi Kapitalizm’in bir post-modern öğretisidir; ‘Ulaşılabilirlik’ ise, halktan yana, insandan yana; haktan yana bir söylemdir ve yien tekrarlıyorum ki, ulaşılabilir kılmadığın hiçbir şeyin sürdürülebilirilğini yaşayamazsın, yaşatamazsın…
GASTRONOMİ&GASTRONOMİ TURİZMİ UZMANI
GURME BOĞAÇ YÜZGÜL
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- YEŞİLİM YEŞİLİM YEŞİLİM AMAN
- HİNDİ SUCUĞU YAPIYORUZ
- RULO LEZZETLER
- KOKTEYL OLGUSUNUN İLGİNÇ TARİHİ
- ÇAMAŞIR SUYU KATKILI LEZZETLER(!!!!!)
- HAZIRINI SATIN ALMAYIN SAĞLIKLISI EVDE YAPILANDIR
- KUVER SEÇİMİ ARTIK MÜHİM BİR ZANAAT
- ZEYTUNİPARE
- BUGÜNE ÖZEL ÇİFTE LEZZET
- DİYETİSYENİNİZ OLSAYDIM
- SANAT VE ZANAAT
- GERÇEK BALKAN KÖFTESİ
FACEBOOK YORUM
Yorum