içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

NO PANIC - SAKİN...


O kadar yoğun, yorgun ve sıkıntılı hayatlar yaşıyoruz ki; kızgınlık, gerginlik ve depresyonla yüz yüze gelmemiz kaçınılmaz oluyor. Peki, bu duygularla nasıl baş ederiz. 

 


O zaman şöyle bir bakalım; 

 

Psikoloji - Öfke Kontrolü - DoktorTakvimi.com

 

Öfke...

 


Nasıl daha az öfkeleniriz ?


Kendinizi ifade edin. Çünkü herhangi bir şeye öfkelendiğiniz takdirde, o öfke içinizde birikecek, mutlu ve neşeli olmanızı engelleyecektir. Ancak bunun, öfkenizi birilerine kusmak anlamına gelmediğini de bilmelisiniz. Bir kâğıda veya bilgisayarınızda açtığınız bir "Word" dosyasına, neler hissettiğinizi yazmakla işe başlayabilirsiniz. Sizden başka kimsenin görmeyeceği bir yere aldığınız bu notlar, öfkenizi daha rahat kontrol etmenizi sağlayabilir.
Sizi kızdıran; olay, durum ve insanlardan uzak durmaya gayret edin. Bazı şeylere boş vermeyi öğrenmelisiniz.

 


Kendinize güvenin. Hislerinizi reddetmeyin. Kendinizi kızgın hissediyorsanız, bunun mutlaka bir sebebi olmalıdır. Hakkınızda şüpheye düşmek yerine, kendinizi tanımaya gayret edin. Bu, öfke yönetimine dair atacağınız en önemli adımdır.

 


Öfkenizi kontrol etmekte sıkıntı çekiyorsanız, öfke yönetimini konu alan kitaplar okuyun, araştırmalar yapın. Eğer yine de bu sıkıntıyı aşamıyorsanız, bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

 


Öfke ve kızgınlığın, insanlığın ilk dönemlerinden beri varlığını sürdüren, önemli duygulardan biri olduğunu bilmelisiniz. Yani, her ne kadar hoşlanmasanız da, öfkeyi, önemli yaşamsal güdülerden biri olarak kabul etmeniz; gerekliliğine inanmanız şart.
Sakinleşme teknikleri üzerine çalışın. Öfke; kalbinizi sıkıştıran, kaslarınızı geren ve kendinizi hasta hissetmenize neden olan bir duygudur. Ne kadar uzun sürerse, o kadar zararınıza olacaktır. Dolayısıyla, bu duyguyu en aza indirmek için, meditasyon, yoga gibi sakinleştirici yöntemlerden destek almalısınız.

 


Öfkenizi, daha yaratıcı alanlara yöneltmelisiniz. Sonuçta, öfkenin bir nedeni de, içinizde kalan ve bir türlü dışarıya atamadığınız fazla enerjidir. Bu enerjiyi; dansa, spora veya sanata yönelttiğiniz takdirde, daha sakin bir insan olmaya başladığınızı fark edeceksiniz. Bir hobiyle ilgilenmek, hislerinizle ve kendinizle daha az meşgul olmanızı sağlayacaktır.

 


Panik...

 

Panik Atak Nedir? / panik atak tedavisi

 


Diyelim ki sürekli panik içindesiniz; 

 


Yanıtınız "Evet." ise; bu, çok yoğun derecede kaygı yaşadığınız anlamına gelir. Dolayısıyla, daha az panik yapan bir adam olmadan önce, daha az kaygılanan bir adam olmayı başarmalısınız.

 


Meditasyondan yardım alabilirsiniz. Kendinizi çok kaygılı hissettiğinizde, yatak odanıza gidin, yatağa oturun ya da uzanın. Düzgün biçimde nefes alıp verin. Kendiniz için sakinleştirici bir imge tasvir edin ve onu düşünmeye başlayın. Bu imgeyi bulmakta zorlanıyorsanız, keyifli bir anınızı düşünün. Kaygınızı kontrol etmek için, nefes alma tekniklerinden faydalanın. Şu teknik, işinize yarayabilir: Önce, derin bir nefes alın ve yedi saniye boyunca nefesinizi tutun; ardından, bırakın. Bu işlemi, dört kez tekrarlayın. Emin olun, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

 


Egzersiz ve spor, kaygıyı azaltma ve bedeni rahatlatma konusunda ilaç gibi gelecektir. Yürüyüş, tempolu koşular, bisiklete binmek gibi egzersizler, vücudunuzun daha fazla endorfin hormonu üretmesini sağlayacaktır. Bu egzersizlerden birini günde 20-30 dakika yapmanız, günlük kaygılardan ve stresten uzaklaşmanızı sağlayacaktır.

 


Beslenmenize dikkat edin. Kafeini fazla tüketmemenizi tavsiye ederiz. Ginseng, melisa, nane, papatya gibi bitkilerden elde edeceğiniz çaylar sakinleşmenizi sağlayacaktır.

 


Endişe... 

 

Ruminasyon ve Endişe


Endişe bazı insanların iştahını açar. 

 


O hâlde, 
sizi daha çok yemeye iten nedenler üzerinde düşünün. Stres mi, üzüntü mü, öfke mi, hayal kırıklığı mı, daha çok yemenize neden oluyor? Buna karar verdiğiniz takdirde, bu güdünüzü daha kolay kontrol altına alırsınız.

 


Bir defter tutun ve bu deftere; ne zaman, hangi hislerle, ne yediğinizi notlayın. Böylece, hangi duygunun, sizi hangi yiyeceğe yönelttiğini tespit etmiş olursunuz.
Hayatınızdaki sorunları çözün. Zira bu sorunları çözmediğiniz takdirde; sorunlara yenileri eklenecek, keyfiniz daha da kaçacak ve yiyecek kaçamaklarınız artacaktır.

 


Öğünler dışında canınız bir şeyler atıştırmak istediğinde, şekersiz sakız çiğneyebilirsiniz. Bu, hem gereksiz atıştırmalardan uzak durmanızı hem de dişlerinizin daha sağlıklı olmasını sağlar. Sadece sakızla yetinemiyorsanız, meyve ve su da iyi bir alternatif olabilir.

 


Market alışverişine gittiğinizde, duygusal iniş çıkış dönemlerinde sıkça tüketilen; cips, çikolata, bisküvi, şekerleme gibi kilo almanıza neden olacak ürünlerden satın almayın.
Hislerinizi açığa çıkarın. Abartılı düzeyde olmasa da, olaylara ve durumlara tepki vermekten kaçınmayın. Zira tepki vermek, rahatlamanızı sağlayacaktır.

 


Depresyon..

 

Depresyon Nedir? - Ankara Psikiyatri Uzmanı - Dr. Gözde Başefe Öter

 


Depresyonda olduğunuzu mu düşünüyorsunuz ?

 


Depresyona neden olduğunu düşündüğünüz semptomları saptayın. Evet, üzgün olmak, depresyonun en büyük belirtilerinden biridir. Ancak bunun yanı sıra; öfke, ilgisizlik, kaygı ve panik atak, depresyonun diğer önemli belirtilerinden biridir. Depresyonla mücadele etmek istiyorsanız, öncelikli olarak bu hisleri kabul etmeniz gerekir.

 


Düzenli beslendiğinizden emin olun. Zira yedikleriniz, hislerinizi etkiler. Sebze, meyve, kuruyemiş, balık gibi besinler, kendinizi daha keyifli ve mutlu hissetmenizi sağlayacaktır.
Profesyonel yardım alın. Çeşitli nedenlerden dolayı kendinizi depresyonda hissediyorsanız, mutlaka bir uzmana başvurun.

 


Kendinizi yalnız hissetmeyin. Depresyonda olan insanların en önemli özelliği, kendilerini, yapayalnız; hatta kimsesiz hissetmeleridir. Yaşadıklarınızı, yakınlarınızla ya da sizinle aynı durumda olanlarla paylaşmaktan kaçınmayın. Tüm bunlar, rahatlamanızı ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

 


Bakış açınızı değiştirin. Hayatınızdaki pozitif şeylere odaklanın, negatif olanları hayatınızdan çıkarın. Kimsenin mükemmel olmadığını, sıkıntıların da hayatın bir parçası olduğunu aklınızda tutun.

 


Yeniliklere yer açın. Yeni insanlarla tanışın, yeni ortamlara girin, yeni hobilerle ilgilenin. Bu sayede, sorun ve sıkıntıları daha az düşünür, daha fazla keyiflenebilirsiniz.

 


Özetle...
NO PANIC... Sakin :))

 


Nota ve Tınıyla... 

 

macit.soydan@gmail.com

 

Bu yazı 2106 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum