içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sisler kenti Ankara - 7

- Sisler Kenti Ankara - 7
Ankara'da 1968 kuşağının efsane bir motorsiklet grubu vardı. Atmacalar ve liderleri bir o kadar efsane olmuş Tanju. ABD'nin ünlü "Hell Angels - Cehennem Melekleri" isimli motorsiklet grubunun adeta Türkiye versiyonu gibiydiler.  
Genellikle CZ veya Java marka kullanır, egzozlarını gürültü çıkartmak üzere düzenletirlerdi. 
Ankara sokaklarında gürültü ile geçen onlarca motorları ile tanınmaya başlayan bu gençler zamanla bir topluluk kurmaya karar vermişlerdi. 
Atmacalar isimli bu grubun kurucusu Ankara'nın tanınmış gençlerinden Tanju'ydu. Cino kahvesinde toplanıyorlardı. O dönemlerde trafik yoğunluğu olmadığından on beş, yirmi motorla caddelerden geçerler, halk da onları ilgiyle izlerdi. 
70’li yıllarda özellikle Kızılay adeta bir kitapçılar cennetiydi. Hat Kitabevi, Bilgi Kitabevi, Tarhan Kitabevi. Özellikle Tarhan Kitabevi, yabancı yayınların, dergilerin de satıldığı şık bir mekândı. Ziya Gökalp Caddesi’ndeki Haşet Kitabevi (Fransız Kültür Merkezi’nin hemen yanındaydı zaten) tamamen yabancı dilde kitaplar satardı. Dost Kitabevi’nin tanınmasına daha biraz zaman vardı. 
Aspava'yı bilmeyen var mıdır acaba Ankara'da yaşayanlar arasında ya da orada pide yemeyen... Bugün Ankara'nın hemen hemen bütün semtlerinde birer Aspava Pide ve Kebap Salonu bulunur ama Aspava'ların asıl isim babası ise ünlü güreşçimiz Mahmut Atalay'dır. 
Kebapçılığı en az güreş kadar seven Atalay, zamanında Aspava'nın anlamını 'Allah, sağlık, para, afiyet versin. Amin' olarak açıklamıştı. Aspava, ilk olarak 1972 yılında Mahmut Atalay ile pideciliğin duayeni efsane usta Ali Ödekbaş tarafından Sanayi Caddesi, Ulus adresinde açılmıştı. O gün, bugün faaliyetini sürdüren Aspava'da pide ya da kebap yemeyen gerçek pide ve kebabın tadını tatmamıştır bence... 
Son olarak Kukla'dan bahsetmezsek olmaz. 
1958 yılında, Kukla sanatçısı Hadi Poyrazoğlu tarafından Ankara’da Cebeci'de kurulan  Kukla Kebap Salonu; nefis tereyağlı, yoğurtlu, soslu, bulgur pilavlı ve kıtır turşulu Kukla Kebabı ile yine yıllarca Ankaralıların damak tadına hitap etmiştir. 
Daha sonra şubeleri de açılan Kukla'nın ilk mekanında o harika İskender'in yemek için çok yakınında bulunan Ankara Devlet Konservatuvarı ve Ankara Koleji öğrencileri az dersi asarak oraya gitmemişlerdir. Hatta geç kalıp dönüşte disipline gönderilme tehlikesine karşın. 
Evet, "Sisler Kenti Ankara" olarak şimdilik aklımıza takılanlar bunlar. Tabii ki Ankara'yı anlatabilmek ki hele nostaljik Ankara'yı o kadar kolay değildir. Sayfalara sığmaz... 
Dememiz odur ki, o yılların Ankara'sında çamur vardı, sıkıntı vardı, kuyruklar vardı, yokluklar vardı ama insanlar alabildiğine daha mutluydu. 
Devam edecek.. 

Bu yazı 1152 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum