Daha üç yaşında ya vardım ya yoktum... 

Erken yaşta okuma-yazmayı söktüğüm için, sevgili annem bana çeşitli bilgiler de aktarıyordu... 

Bunlardan müzisyenler arasında ilk üç'ü, Gürer Aykal, Suna Kan ve İdil Biret'ti...

Tabii babam da boş durmuyordu. 

BASKAN Yayınları tarafından basılmış olan ve bence gelmiş geçmiş en güzel bilgi kitaplarından yedisi olan serinin kim-kimdir bölümünde sanatçılar ile ilgili sayfada da ilk o vardı...

Türkiye'nin üstün yetenekler sıfatıyla yurtdışına gönderdiği ilk iki sanatçıdan birisiydi Suna Kan...

Türkiye'yi, bir Türk kemancı olarak 106 ülkede solist kimliği ile temsil etti...

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile gerek Türkiye'de, gerekse dünyada yine solist olarak en çok temsil eden üç sanatçıdan biridir...

Haydi diğerlerini yazayım... 

Biri Hüseyin Sermet, diğeri ise dünyanın en cici piyano öğretmeni ve tabii virtüöz Gülsin Onay'dır...

Sene 1995, radyo arkadaşım, yönetim kurulu üyesi Ahmet Tekin, bana radyoda Salı akşamları "Salondan Size" adlı klasik müzik programını yapma şansı verdi...

Programa ünlü klasik müzik sanatçılarından isimleri de bağlıyordum...

Gürer Aykal, Rengin Gökmen, Gülsin Onay, İdil Biret, Hikmet Şimşek, Erol Erdinç ve daha niceleri... 

İkinci programımın ilk konuğu sevgili Suna Kan'dı...  

Bırakın 106 ülkeyi, 10.6 ülkede sokak şarkıcısı olsam bütün dağları ben yaratırdım... 

Ama Suna Kan, soyadı gibi asil bir Kan'dı ve mütevazi kişiliğiyle daha ilk yayında herkesi büyülemişti...

Defalarca sohbetine nail oldum... 

Aynı tevazukar, aynı mütevazi kişiliğiyle herkesi büyülüyordu yine... 

Kimse ölmesin tabii ki ama üçüncü sınıf bir RAP şarkıcısı bile ölse televizyon kanalları, gazeteler, radyolar, sosyal medya platformları en aşağı üç gün yayın yaparlardı... 

Suna Kan, sadece Gülsin Onay'ın sosyal medya paylaşımı sonrasında gündem oldu... 

E artık utandılar da batık Amiral Gemi dahil birçok gazete usulen yer verdi... 

Ama o kendini bilen, entelektüel az sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her zaman gönlünde yaşayacaktır... 

Konçertolarla, senfonilerle ve ustalığıyla... 

Işıklar İçinde Uyu Suna Kan...