Tüm eski Latin ve Grek topluluklarında kutsal bir rakamın telaffuzunda kullanılırdı…

 

O dönemlerde ‘Sene-i Devriye’ ya da ‘Yıldönümü’ kavramı; gün sayısı takibinin zorluğu sebebiyle; yok gibiydi; ‘Daliasmerikas’; yani ‘Dalyasayarlar’, bir başarı, bir kutlama, bir zafer için, ‘Dalya’ zamanını beklerlerdi…

 

100. günü…

 

***************

 

İki kavim, iki ülke. İki imparatorluk arasında savaş bittiği zaman; esir değişimi içen resmi süre 100 gündü…

 

‘Dalya Günü’ esir değişim talebi ya da direkt değişim için son gün olurdu…

 

*********

 

Her mevsimin ‘Dalya’ günü bereket günü sayılırdı; söz konusu mevsimlerin dalya günü; yani 100.  güünde; o mevsimin en bereketlileri toplanır; paylaşılırdı…

 

*************

 

‘DALYA’, günde de, yılda da başarının tescili anlamındaydı; başarının kanıtıydı…

 

***********

 

Bu yıl Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümü…

 

Gerçekten bakın; siz unutmuş olabilirsiniz; zira unutturuyorlar…

 

*********

 

Yıl 1998 idi…

 

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 75. yıldönümüydü…

 

Daha 1997 Haziran ayın basılan 1998 ajanda ve takvimlerine o meşhur ’75. Yıl’ logosu yerleştirilmesiyle başlamıştı kutlamalar…

 

1 Ocak 1998 sabahından, 31 Aralık 1998 akşamına dek her yer donatılmıştı resmen…

 

29 Ekim 1998 akşamı; başta dönemin Devlet Bakanı Cavit Kavak olmak üzere yüzlerce milletvekili, bürokrat, kamu adamı,  kanun adamı cumhuriyet coşkusunu Kızılay Meydanı’nda ‘Vals’  yaparak karşılamıştı coşkuyu…

 

Her yerde 75. yıl coşkusunu hissediyorduk o yıllarda…

 

********

 

Bu yıl 100. yıl…

 

Yani ‘Dalya’ yılı…

 

Yani Cumhuriyetimizin taçlanacağı, taçlandırılmasının bekleneceği yıl…

 

Ne bir slogan  var, ne bir logo, ne bir poster, Fazıl Say da olmasa marşı da unuturuz zaten; boş  beleş yaşıyoruz 100. ylı…

 

 

100. Yıl  Valsi’ni yapacak kaç  milletvekili tanıyorsunuz?

 

Bakan?

 

Bürokrat?

 

İnadına hatırlanmıyor gibi…

 

Biz de inadına bağıra çağıra kutlayalım o halde şimdiden…

 

Hem de 31 Aralık 2023 akşamına kadar…

 

Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun…

 

Unuttum mu sandınız?

 

Atatürk’ümün emanetidir bana…

 

Ulu Önder Mustafa Kemâl Atatürk’ümüzün…

 

O’nun mirasıdır…

 

Sahip çıkmak bir vatan borcudur…

 

millet borcudur; minnet borcudur…

 

Kutlu olsun…

 

Aklı baki olup; gerici olmayana; aklı baki olup yobaz olmayana kutlu olsun…

 

‘Dalya’ diyoruz ‘Dalya’…

 

Dalya…..lar anlayamasa da kıymetini; kutlu, mutlu, gururlu olsun…