içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

SAVAŞ MUHABİRLİĞİNDEN MAKYAJLI KABANLI MUHABİRLİĞE

 

Dünya varoldu varolalı savaşlar hiç eksik olmadı insanlığın üzerinden…

 

Herkes biliyordu ki, 19. yüzyıl sonrası çıkan tüm savaşlar; aslında savaş endüstrisinin ayakta kalması için, emperyalist güçlerce çıkartılıyordu…

 

Petrol sahaları, uranyum yatakları, boraks zenginlikleri, jeo-stratejik öneme sahip bölgeler filân bahaneydi; savaş endüstrisine mal ve hizmet  üreten devasa şirketler yeter ki ayakta kalsınlar; bomba, barut, fişek,mermi, silah satsınlar ki zenginlikleri bitmesin…

 

******************

 

20. yüzyılın başları ile beraber, basın-yayın anlayışı, yani gazetecilik olgusu da gelişince; ‘Savaş Muhabirliği’ kavramı çıktı ortaya…

 

Dünyanın ilk savaş muhabiri, Balkan Savaşları sırasında bir Fransız gazeteciydi, Leola Patriciane;İtalyan asıllı, babası da matbaasahibi bu genç, cepheden cepheey koşup; Avrupa basınını besledi…

 

Keza 1. Dünya Savaşı’nda da Anadolu’da bulunmuş birisi…

 

Tam 142 savaş fotoğrafı yayınlanmış çeşitli gazetelerde dünya genelinde ve bir kez ödül dahi kazanmış…

 

*************

Ülkesine 1911-1912 arasında sadece üç kez gidebilmiş, ikisi Noel zamanları, birisi ise kardeşinin düğünü vesilesiyle; kalan zamanlarda hep cepheden cepheye koşturmuş durmuş…

 

*********

 

1939 – 1945 arasındaki İkinci Dünya Savaşı’nda ise; özellikle Avrupa’da 100 savaş muhabiri göze çarpıyor…

 

*****************

 

1955 – 1975 arasındaki Vietnam Savaşı’nda ise  dünya genelinde 300’e yakın muhaibr varmış bölgede…

 

Sadece ABD’den 70’i aşkın savaş muhabiri biliniyor kayıtlarda…

 

İçlerinde hastalıktan kırılan da olmuş,  ‘Vietnam Sendromu’na yakalanıp, kafayı yiyen de, sağlam kalıp dönen de…

 

En uzun kalan ise, 18 sene ile BBC Muhabiri Tim Seorcson olmuş…

 

O da 18 senede beş kez git-gel yapabilmiş…

 

 

Daha yakın tarihte Lübnan iç savaşında,

İran-Irak savaşındada savaş muhabirleri bölgeden yayın ve haber akışı sağlamışlar…

 

Bizden de hatırı sayılır isimler var…

 

**************

 

Bu arada Anadolu’nun yani bu coğrafyanın ilk ciddi savaş muhabiri, Anadolu Ajansı’nın da kurucularından Halide Edip Adıvar’dır…

 

İkinci kadın ise; Kore Savaşı’nda bulunan Hürriyet muhabiri Semiha Es…

 

************

 

Tabii savaş muhabirleri, sadece savaşa gitmezlerdi, özellikle sel ve deprem bölgelerinde de zor koşullaraalışık olduklarından; ilk yola çıkanlar savaş muhabirleriydi…

 

Bugünkü gibi değillerdi yani; ha buggün ne mi var?

 

*****************

 

Maalesef yeni yıla bir hafta kala 16 şehit verdik, dün de 9 tane…

 

Adı konulmamış bir savaş bölgesi orası;  hainlerin pususuna düşen vatan evladlatı, Mehmetçik; yoğun bir çatışma ortamında yani savaş ortamında orada…

 

Peki, bölgede bir gelişme  olduğu zaman kim aktarıyor?

 

Ya da geçen yıl korkunç birdeprem yaşadık; hangi muhabir tipleri aktardı gelişmeleri?

 

Pür makyajlı, napa-nubuk kabanlı süslü püslü muhabirler…

 

Yukarıda bahsettim,  Türkiye’de bi giydiğini bir daha giymeyen Semiha Es,  Kore’de tek elbise ile beş ay geçirmiş; çünük an be an oradaymış, çatışma alanında…

 

Keza sonraki savaş muhabirlerimiz de öyle…

 

Savaş muhabirliği zor şartlarda yapılan bir gazeteciliktir…

 

Baksanıza esik savaş muhabirlerimize, çoğu saç sakal birbirine karışmış vaziyettedir bölgelerde…

 

Çünkü şartlar ağırdır,  çok ağırdır; yıkanamazlar, traş olamazlar; ama görevlerini yaparlar…

 

Savaş muhabirliği, öyle olayı duy,  ekran makyajını yap, canlı yayına çık muhabirliği değildir…

 

Hattâafet bölgesimuhabiri olduktan sonra, hacda, umrede türbanla poz verme muhabirliği hiç değildir…

 

Anlayan anlamıştır onu…

 

Hoşçakalın…

 

 

 

 

 

 

Bu yazı 2304 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum